Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin basýn özgürlüðünün önemini vurgulamak amacýyla 1989 yýlýndan bu yana verdiði Basýn Özgürlüðü Ödülleri törenle sahiplerini buldu.

Tören, Basýn Özgürlüðü Ýçin Mücadele Günü olan 24 Temmuz 2023 Pazartesi günü TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleþti. Törende kiþi dalýnda gazeteci Çiðdem Toker, kurum dalýnda ise Ýstanbul Tabip Odasý ve Türkiye Yazarlar Sendikasý temsilcileri Basýn Özgürlüðü Ödüllerini aldý.

Turgay Olcayto: “Mücadelemiz haberin serbest dolaþýmý için”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný Turgay Olcayto törenin açýlýþýnda yaptýðý konuþmada þunlarý söyledi: “Bugün Basýn Özgürlüðü ile Mücadele Günü’nün 115. yýlýnda gazeteciliðimizin içinde bulunduðu durumu bir kez daha gözden geçireceðiz. II. Abdülhamit’in halký ezen zorba yönetimini sona erdiren II. Meþrutiyetin 1908’de ilaný ile Türkiye’de gazeteler ve kitaplar üzerindeki sansür ilk kez kendiliðinden kalkmýþtý. Bildiðiniz gibi o tarihte her zamanki gibi rutin sansür görevlerini yapmaya, gazete idarehanelerine, matbaalarýna gelen sansür memurlarý içeri sokulmamýþ,  gazete emekçilerinin katkýlarýyla o gün gazeteler sansürsüz yayýnlanmýþtý. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti o önemli tarihi önceleri sansürün kalktýðý bir bayram olarak kutlamýþ, ancak 1971’de askeri darbe sonucu gözaltýna alýnan gazeteciler, tutuklanan gazeteciler, toplatýlan kitaplar, kapatýlan gazeteler dikkate alýndýðýnda dönemin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu 24 Temmuz’u bayram olarak anmanýn bir anlamý kalmadýðýný görerek 24 Temmuz’larý Basýn Özgürlüðü Ýçin Mücadele Günü olarak ilan etmiþlerdir. Þimdilerde o dönemdeki ustalarýmýzýn bu deðiþikliði gerçekleþtirmekte ne denli ileri görüþlü olduklarýný görüyoruz. Þu anda ülkemiz sýkýntýlý günler geçiriyor. Ekonomik sýkýntý, iþsizlik ve adalet sisteminin saðlýklý iþlememesi çeþitli hak ihlallerine yol açýyor. Sansür her alanda hortlatýlmýþ yalnýz gazete ve kitaplarda deðil adeta yaþam alanýmýzýn her alanýna girmeye baþlamýþtýr. Düþünceyi ifade özgürlüðü, halkýn haber alma, bilgilenme, gerçekleri öðrenme hakký olan basýn özgürlüðü, insan haklarý, çaðdaþ ülkelerle kýyaslanamayacak ölçüde deðer kaybetmiþtir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak bütün bu zorluklara ve olumsuzluklara göðüs geriyoruz. Haberin serbest dolaþýmý için mücadele ediyoruz. Mücadeleyi býrakmayan meslektaþlarýmýzý ve kurumlarý desteklemek için 1989’dan bu yana ödül veriyoruz.”

Sibel Güneþ: “Basýn Özgürlüðü Ödülleri titiz bir çalýþmayla belirleniyor”

Törenin sunuculuðunu yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneþ ödüllerin her yýl titiz bir çalýþmayla belirlendiðine dikkat çekerek þunlarý söyledi: “Basýn ve düþünceyi ifade özgürlüðü çaðdaþ demokrasilerin olmazsa olmazýdýr. Çok sesli çaðdaþ bir toplum olabilmenin yolu, basýn ve düþünceyi ifade özgürlüðünün önündeki engellerin kaldýrýlmasýndan geçiyor. Ýktidar baskýsýyla bu ülkenin hafýzasý olan gazetecilerin üçte biri iþsiz. Çalýþabilenler yoksulluk sýnýrýndaki maaþlarýyla iþini yapmanýn koþturmasý içinde. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci kendi açýsýndan sonuçlarý ne olursa olsun gerçeklere, doðrulara saygý duymak zorundadýr. Temel bilgileri yok edemez, tahrif edemez. Yanlýþ yanýltýcý yayýn malzemesi kullanmaktan uzak durur. Bu ilkeler ýþýðýnda gazetecilik yapanlar için sözlü ve fiziksel saldýrýnýn, haksýz gözaltý ve tutukluluðun sýradanlaþtýðý bir ülkede yaþýyoruz. Sansür ve oto sansür yaygýnlaþmýþ durumda. Yurttaþýn gerçeðe eriþimi ve bilgilenme hakký engelleniyor. Böyle bir ülkede demokrasiden ne yazýk ki söz edemiyoruz. TGC’nin 1989 yýlýndan bu yana verdiði basýn özgürlüðü ödülleri bu nedenle büyük önem taþýyor.”

Çiðdem Toker: “Genç meslektaþlarýmýn umutlarýný diri tutmasýný rica ediyorum”

Törende gazeteci Çiðdem Toker’e ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný Turgay Olcayto verdi. Evrensel gazetecilik ilkeleriyle, ödünsüz, nesnel gazetecilik anlayýþýný sürdürmesi, kamu yararýný gözeten araþtýrma haberleri nedeniyle ödül alan Çiðdem Toker  konuþmasýnda þunlarý söyledi: “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Basýn Özgürlüðü Seçici Kurulu tarafýndan ödüle deðer görülmekten büyük bir onur ve heyecan duyuyorum. Bu ödülü 24 Temmuz gibi bir tarihte alýyor olmak heyecanýmý çoðaltýyor. Çünkü bu tarih iki önemli tarihsel kavþaða tekabül ediyor. Birincisi II. Meþrutiyetin ardýndan kaldýrýlan sansür. Ýkincisi tapu senedimiz diye anýlan Lozan Sözleþmesi’nin 100. yýl dönümü olmasý. Özellikle gelin görün ki, Lozan sözleþmesinin 100. yýlýnýn içinde olunmasýna karþýn bu yýldönümünün büyüklüðüne yakýþýr bir kutlamalar dizisi ve ortak hissiyatý yaþamýyor oluþumuz bir eksiklik ve bir hüzün yarattý. Sansürle ilgili kýsým da bambaþka bir fasýl. Çünkü 1908 yýlýnda anlam yüklenen sansürden daha baþka þekilde yani sansür artýk hükmünü farklý bir þekilde icra ediyor. Ýçerik de, anlam da, araçlarý da deðiþtirdi. Sözgelimi bir kitap çalýþmasý yaptýðým zaman bazý yazýlarýma ihtiyaç duyuyorum. Bu yazýlarýmý sýk sýk bulamadýðým zamanlar oluyor. Yazýmýn yayýnlandýðý yerlerde Suç Ceza Hakimliði kararýný görüyorum. Bazen de hiçbir þey görmüyorum. O yazýlar sanki hiç yazýlmamýþ gibi oluyor. Gazeteciliðin dijitalleþmesine baðlý olarak bu yayýnlara ve haberlere eriþim engeli getirilmesiyle sizin o emeðiniz, hakikati yansýtan makaleniz gerçek dünyadan koparýlýyor. Düþüncelerinden dolayý yaþamýný yitiren birçok meslektaþýmýz var. Özgürlükleri ile bu bedeli ödeyen Merdan Yanardað gibi çok sayýda meslektaþýmýz var. O nedenle 2023 Türkiye’sinde gazeteciliði yapmak kolay deðil. Ben ve benim gibi gazetecilik yapmak isteyen birçok arkadaþým çeþitli yöntemlerle hedef gösteriliyor. Bataklýktan kalkan sinekler misali troller üzerimize yönlendirilerek gazetecilerin kiþilik haklarýyla oynanýyor. Günümüzde sadece Anayasayý savunmak, maddelerini akýlda tutmak iyi bir gazetecilik yapmak için yeterli. Genç meslektaþlarýma umutlarýný her zaman diri tutmalarýný ve þaþýrma duygularýný kaybetmemelerini rica ediyorum.”

Kurum dalýnda ödül Ýstanbul Tabip Odasý ve Türkiye Yazarlar Sendikasýnýn

Kurum dalýnda düþünceyi ifade özgürlüðü ile insan hak ve özgürlüklerini öne çýkaran, halk saðlýðýný önceleyen çalýþma ve uyarýlarý nedeniyle Ýstanbul Tabip Odasý ile Türkiye Yazarlar Sendikasý ödüle deðer görüldü.

Ýstanbul Tabip Odasý adýna ödülü yönetim kurulu üyeleri Saffet Ercan ve Ayþen Yavru aldý. Ödülü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneþ verdi.

Ayþen Yavru: Umudumuz özgür ve baðýmsýz bir medya

Ýstanbul Tabip Odasý Yönetim Kurulu üyesi Ayþen Yavru yaptýðý konuþmada “Sansürün kaldýrýlmasýnýn 115. yýlý ama ne yazýk ki hep beraber bunu hiç hissedemiyoruz. Umudumuz ve muradýmýz özgür ve baðýmsýz bir medyaya bir an önce tekrar kavuþabilmek. Basýn özgürlüðü hepimizin bildiði gibi anayasal bir hak ve bu haktan bir an önce yararlanabilmek istiyoruz. Haksýz ve hukuksuz olarak þu anda tutuklu, özgürlüðünden yoksun býrakýlan basýn emekçisi arkadaþlarýmýzýn da bir an önce aramýza dönmelerini dileyerek ödül için teþekkür ediyorum” dedi.

Saffet Ercan: Ne gelir elimizden, hekim olmaktan baþka

Ýstanbul Tabip Odasý adýna söz alan Yönetim Kurulu Üyesi Saffet Ercan ise “Biz Tabip Odasý olarak halk saðlýðý için, ülkedeki demokratik mücadeleye katký sunmak için mücadele veriyoruz. Bu minvalde Büyük usta Nazým’ýn dediði gibi ayný hasret için ayný hürriyet için mücadele ettiðimiz gazeteciler tarafýndan bu ödüle layýk görülmek bizi ayrýca onore etti. Edip Cansever’in dediði gibi ‘bizi anlasanýz da anlamasanýz da’ Saðlýk Bakanlýðý ve saðlýk politikasýný yönetenlere elimizden insan olmaktan baþka ne gelir, hekim olmaktan baþka ne gelir diyerek mücadelemize devam ediyoruz” diye konuþtu.

Adnan Özyalçýner: Düþünce ve ifade özgürlüðünün olmadýðý ülkelerde, insan hak ve özgürlüðünden söz edilemez

Kurum dalýnda ödüle deðer görülen Türkiye Yazarlar Sendikasý (TYS) adýna ödülü Genel Baþkan Adnan Özyalçýner TGC Genel Saymaný Ýhsan Yýlmaz’dan aldý. Adnan Özyalçýner törende yaptýðý konuþmada þunlarý söyledi: “Türkiye Yazarlar Sendikasý 12 Mart 1971 Muhtýrasýnýn yaþandýðý baskýcý günlerin karanlýðýnýn sürdüðü dönemde kuruldu. Yazarlarýn halka can simidi olacaðý günlerde.

Sendikanýn temel amacý, hapse atýlan yazarlarýn toplatýlarak yakýlan, yok edilen kitaplarýn serbest kalmasý için tam bir söz ve yazý özgürlüðünü saðlamak, geliþtirmekti. Buna baðlý olarak ekonomik, toplumsal, siyasal temel insan hak ve özgürlüklerine ulaþarak yaþam özgürlüðünü elde edebilmekti.

Çünkü düþünce ve ifade özgürlüðünün olmadýðý ülkelerde insan hak ve özgürlüklerinden de söz edilemez. 50 yýla yakýn bir süredir sendikamýz demokratik sivil toplum kuruluþlarýyla birlikte bu konuda mücadele vermektedir.

Bugün söz ve yazý özgürlüðüyle temel insan hak ve özgürlüklerimiz her gün yeni yasak ve baskýlarla katlanarak ayaklar altýna alýnmaktadýr.

Gün geçmiyor ki gazetecilere, yazarlara saldýrýlmasýn, gözaltýna alýnmasýn, tutuklanýp hapse atýlmasýn. Konserler, sanat, edebiyat toplantýlarý yasaklanmasýn, sergilere saldýrýlmasýn. Bu durumda yüz yýllýk cumhuriyetimizin bize kazandýrdýðý laik ve demokratik hak ve özgürlüklerimizi din, dil ýrk ayrýmcýlýklarýnýn kadýn-erkek ayrýmcýlýðýnýn, haksýzlýk, yolsuzluk, adaletsizliðin egemen olduðu bir düzensizliðin eline býrakmak istemiyoruz. Dün olduðu gibi bugün de demokratik hak ve özgürlük mücadelemizi hep birlikte sürdürüyor olmamýzýn umuduyla sendikamýzý da ödüllendiren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne yazarlarýmýz adýna teþekkür ediyorum. Basýn Özgürlüðü Ýçin Mücadele Günü’müzü yürekten kutluyorum.”

Törene Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeleri, TGC Muþ Temsilcisi Emrullah Özbey, TGC Adana Temsilcisi Ýsmail Baþkan, Ýyi Parti Ýstanbul Ýl Baþkaný Coþkun Yýldýrým ve parti yöneticileri ile çok sayýda gazeteci ve yazar katýldý.

Medya takip sponsorluðunu Dijital Basýn’ýn yaptýðý tören toplu fotoðraf çekimi ve ikram ile sona erdi.